Kurz’un tek engeli, SPÖ'nün son kalesi: Viyana

Viyana'da yaklaşık bir hafta sonra gerçekleştirilecek belediye başkanlığı seçimleri, son 5 yıldır federal düzeyde ülke siyasetine damga vuran, girdiği son iki seçimde oylarını artıran ve bir sonraki fırsatta tek başına iktidara gelmeyi hedefleyen Başbakan Sebastian Kurz için büyük bir engel olarak değerlendiriliyor.

VİYANA 06.10.2020, 15:22 06.10.2020, 16:34 Kaddafi Kaya
Kurz’un tek engeli, SPÖ'nün son kalesi: Viyana
© C.Jobst/PID

ANALİZ | KADDAFİ KAYA - İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan ve İkinci Cumhuriyet olarak adlandırılan yakın tarihte Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) dışında hiçbir parti, ülkede tek başına iktidara gelmeyi başaramamış, bununla birlikte Sosyal Demokratlar 1945'den bugüne Viyana Belediyesini hep elinde tutmuş.

-Kurz'un tek başına iktidara gelme ülküsü
Çok genç yaşta siyasete atılan, siyasi hedefleri için eğitim hayatını yarıda bırakan Kurz için tek başına iktidara gelmek bir hedeften ziyade bir ülküye dönüşmüş gibi görünüyor.

Kurz, tek başına iktidara giden yolda en büyük engel olarak hüküm süremediği Viyana Eyaleti ve onun başarılı Belediye Başkanı Michael Ludwig'i görüyor.

Viyana'da 75 yıldır hüküm süren SPÖ iktidarını devirerek, kendisinden önce hiçbir siyasinin başaramadığını başarma hayali ile hareket eden Kurz, daha önce başında bulunduğu partinin hiç başvurmadığı yöntemlere meylederek, iktidarda olmanın verdiği güçle her türlü kara propagandaya başvurmaktan geri durmuyor.

Çin'in Vuhan kentinde Aralık 2019'da ortaya çıkan ve Avrupa'yı mart ayından itibaren etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) Avusturya'da iç ve dış politikaya yönelik atılması planlanan adımların öngörülenden farklı uygulanmasına neden oldu.

-Favoriten olayları iktidarın ekmeğine yağ sürdü
Ülkede haziran ayında sona eren birinci dalganın ardından tekrar yabancı ve Müslüman karşıtı politikaların canlandırılma çabalarına başkentin işçi bölgesi olarak bilinen Favoriten'de yaşanan gelişmeler önemli katkı sağlarken, bu durum iktidarın büyük ortağı merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) doğal olarak Sebastian Kurz'a yeni fırsatlar doğurdu.

Favoriten'de yaşanan gerginlik üzerinden Müslüman ve Türkleri hedef alan Kurz ve ekibi, bu olayların İkinci Dünya Savaşından itibaren Sosyal Demokratların yönettiği Viyana'nın entegrasyon konusunda başarısızlığının en büyük göstergesi olduğunu ileri sürerek, Kırmızıların hükümranlığını sonlandırma hevesine soyundu.

-Viyana için gözünü karartan Turkuaz
10. Bölgede yaşanan gelişmelerle uzaktan yakından alakası olmayan Türkiye'ye yönelik ağır suçlamalarda bulunmak, gerginlik yaşayan tarafları bir birinden uzak tutmak yerine aynı bölgede 4 gün üst üste gösteri yapılmasına izin vererek çatışmanın derinleşmesine yol açacak adımlar atılması gibi izahı zor hamleler, başta Başbakan Kurz olmak üzere Entegrasyon Bakanı Susanne Raab ve İçişleri Bakanı Karl Nehammer'in Viyana için gözlerini nasıl kararttıklarının açık bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Popülist Kurz'un federal seçimler için başvurduğu yöntemlere Viyana seçimleri için de başvurması, SPÖ'nün dışarıda kalacağı bir alternatifi oluşturmak için acaba başka hangi kirli yola meyledecek sorusunu da beraberinde getiriyor.

-Viyana'da 75 yıllık SPÖ iktidarını sarsma hayalleri
Merkez sağ ve sağ popülist partilerin borusunun öttüğü eski kıtada, Viyana'daki 75 yıllık SPÖ iktidarını sarsma hevesi Kurz'u iştahlandırırken, son yıllarda ciddi bir kan kaybı yaşayan Sosyal Demokratların son kalesini elinden almak ve partinin yıldız isimlerinden Michael Ludwig'i saf dışı bırakmak, tek başına iktidar hayalleri kuran Kurz'u hedefine bir adım daha yaklaştıracağı şüphe götürmez bir gerçek olarak değerlendiriliyor.

Bu nedenle 2015 seçimlerinde aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi'nin (FPÖ) sloganlarına sığınan Kurz ve ekibi, toplumdaki artan ayrışmayı, yabancılara yönelik nefret ve kinin seçim pankart ve konuşmalarıyla körüklendiği gerçeğini göz ardı ederek, kirli bir kampanya yürütmekten geri durmuyor.

-Blümel'i parlatmak için salgın siyasete malzeme edildi
Kurz'a sadakati dışında hiçbir becerisi olmayan Maliye Bakanı Gernot Blümel'i Viyana seçimleri için sahaya süren Başbakan Kurz, Ludwig karşısında varlık gösteremeyen Blümel'i parlatmak için bir milyon insanın ölümüne yol açan salgını dahi siyasi malzemeye dönüştürdü.

Kovid-19'la mücadele kapsamında federal hükümetin aldığı kararları bütün eyaletlerin harfiyen uyguladığı herkesçe bilinen bir gerçek olmasına rağmen Kurz, artan günlük vaka sayılarının ardından "Viyana'da hastalığın kontrolden çıkacağından korktuğunu" ifade ederek, Viyana yönetimini toplumun nazarında itibarsızlaştırma yoluna başvuruyor.

-Irkçı FPÖ'nün taktiklerine başvuruldu
Uzun oturumu olmayan kişilerin başvuramadığı Belediye evlerini "Almanca bilmeyenlere verilmeyeceği" sloganıyla aşırı sağcı FPÖ ile ayrımcılıkta yarışa giren Kurz’un (ÖVP), salgın nedeniyle neredeyse bütün işletmelerin batma noktasına geldiği bir ortamda büyük çoğunluğu Türkler tarafından işletilen döner büfelerine yönelik İçişleri Bakanlığı marifetiyle baskınlar düzenlemesi, Viyana'da iktidarı ele geçirmek için her yol mubahtır ilkesine sımsıkı sarıldığını gösteriyor. FPÖ'nün "Almanca bilmeyenlere belediye evleri verilmesin" önerisine karşılık, “Bu evleri inşa edenlerin de oturma hakkı olmalı” cevabını veren Belediye Başkanı Ludwig'in bu hareketi, hem ilkelerine sadık kalan hem de popülizmle verdiği mücadele başta göçmenler olmak üzere, sağduyulu Avusturyalıların da takdirini topladı.

Son olarak başında Blümel'in bulunduğu Maliye Bakanlığı Türklere ait cami ve benzeri kurumlara yönelik finansal inceleme yapmak amacıyla baskınlar düzenlemesi, ÖVP için başkentte SPÖ'yü devirme isteğinin boyutlarını ortaya koyuyor.

-Kurz'un hevesi kursağında kalacak mı?
Son 11 yıldır dünyanın yaşam kalitesi en yüksek şehri seçilen Viyana'yı tek başına iktidara giden yolda en büyük engel olarak gören Kurz'un hevesi kursağında kalacağa benziyor.

Michael Häupl'dan görevi iki yıl önce devralan Ludwig'in hayatın birçok alanında birleştirici ve sağduyulu yaklaşımlarıyla Viyanalıların gözünde geçer oy aldığı anlaşılıyor.

Yorumlar (1)
Metin A. 3 yıl önce
su gercekleri yazabilecek, analiz edebilecek gazeteci arkadaslara ihtiyacimiz var. Bu konuda sizin öncü isim oldugunuzu düsünüyorum.

Yazi icin gercekten tebrik ederim. Ben yillardir sizi sözde degil özde takip ediyorum. Bu toplum icin gerçekten cok degerli bir isimsiniz.

Basarilariniz daim olsun.