Yemen'den geldi, Topkapı Sarayı'nda Konakladı, ilk durağı Viyana'ydı
Yemen’den geldi, Topkapı Sarayı’nda konakladı, Avrupa’da yayıldı. Osmanlı ordusuyla Avrupa’ya ulaşan kahvenin ilk durağı Viyana’ydı. Şimdi dünyanın en ünlü kafeleri orada. Avusturya’da, o kafelerde kahve içmek bir sanat, öğrenmesi de çok zevkli...

BAŞKENTİN KAFESİ, KAHVALTISI, KÜLTÜRÜ
** Avusturyalılar için ‘Gemütlichkeit’ dedikleri keyif yapma ve sosyalleşme çok önemli. Güne klasik bir Viyana kahvesinde kahvaltıyla başlayın. ‘Melange’nıza (bir tür kahve) kuşatma sonrasında Türk bayrağının hilali biçiminde yapılan ‘Kipferl’ veya yuvarlak Semmel ekmeğiyle, reçel eşlik etsin.
** İmparator ilk kahveyi yapıp satma iznini, savaşta Osmanlı orduları arasına sızıp büyük yararlılık gösteren Kolshitzky isimli tüccara vermiş.
** Viyana’daki ilk kahve 1684’te açılmış, 1700’lerin başında sayıları dörde, 1900’lerde 600’e ulaşmış.
** Kafeler, kahvehaneler Viyana’da gerçek birer kıraathane (okuma evi). Sohbet ediliyor, fikir alışverişinde bulunuluyor, bolca gazete ve dergi okunuyor.
** Bu kafelerin sıkı müdavimlerinden Stefan Zweig bu kültürü şöyle özetlemiş: “Viyana kahvehaneleri eşi benzeri olmayan özel enstitülerdir, demokrasi kulüpleridir, yenilikler için öğrenim görme ve aydınlanma yerleridir.”
Viyana’nın en iyi kafelerinden, atmosferiyle ünlü Demel’de kahveye eşlik eden pastalar.
BİR DAMLACIK SÜT YETER
Melange: Türk kahvesi çok acı gelince sütle kahveyi yarı yarıya karıştırmışlar.
Einspanner: Kahve ve üzerinde
kocaman bir krema
Mokka gespritzt: Konyaklı kahve
Kapuziner: Küçük bir fincan kahve
ve bir damla süt kreması
Brauner: Sütlü kahve
Schwarzer: Sade kahve
Şehrin en iyi üç kafesi :** Central Herreng ** Hawelka **Demel