Avusturya'da 12 saatlik iş günü 1 Eylül’de geliyor

AVUSTURYA 06.07.2018, 10:48 Kaddafi Kaya
Avusturya'da 12 saatlik iş günü 1 Eylül’de geliyor

VİYANA - Hükümet, azami günlük çalışma süresini 12, haftalık azami çalışma saatlerini ise 60 saate çıkaran yasa değişikliğini beklenenden daha erken yürürlüğe sokmayı hedefliyor. Perşembe günü ulusal meclisten geçirilmesi beklenen yasanın aslında 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştü. Şimdi yürürlüğe girme tarihinin 1 Eylül 2018’e çekilmesi söz konusu. 

ÖVP ve FPÖ meclis grupları bu niyeti doğruladı. Grupların bu konuda değişiklik önerisi sunması gündemde. Bu erkene almanın nedeni olarak son günlerde yaşanan tartışmaların yanlış bilgilendirme ve endişelere yol açmış olması gösterildi.
"Açıklık ve güven kazandırma"
Duruma açıklık ve güven kazandırmak amacıyla iş saatlerinin esnekleştirilmesine dair yasa 1.9.2018 tarihinde yürürlüğe konacak. O zaman çalışanların çoğunluğu için hiçbir şeyin değişmediğinin görüleceği vurgulandı. Gruplarca yapılan açıklamada “Çalışanlar isterse daha fazla çalışıp kesintisiz primler sayesinde daha çok para kazanabilir, ya da daha fazla blok izin kullanabilirler” dendi. 

Hükümeti oluşturan partiler son olarak yeni çalışma saatleri düzenlemesinin gönüllülük esasına dayanacağını vurgulamışlardı. Sendika ve İşçiler Odası planları sert biçimde eleştirmiş ve hükümeti, çalışanları işletmeler lehine harcamakla suçlamıştı. ÖGB hafta sonu büyük bir gösteriye çağrı yaparken hükümete sıcak bir sonbahar ve işverenlere de sert geçecek toplu sözleşme görüşmeleri yaşayacaklarının sinyalini verdi. 

Yasanın çabuk uygulamaya geçirilmesi
Anlaşıldığı kadarıyla ÖVP ve FPÖ buna karşı yasayı çabucak uygulamaya sokarak karşılık vermeye hazırlanıyor. “Yeni yasal çerçeveler içinde toplu sözleşme görüşmelerinin sonbahar aylarında başlayabilmesini ve sosyal paydaşların müzakerelerini yürürlükteki yeni çalışma saatleri yasası çerçevesinde hukuk güvenliği altında yürütebilmesini arzuluyoruz” denen açıklamada yasanın zorunlu fazla çalışma getirmediği ve halihazırda mevcut 8 saatlik çalışma süresinin garanti edilmeye devam edileceği bir kez daha vurgulandı. 

Diğer yandan koalisyon ortakları yasanın yürürlüğe girme tarihinin erkene çekilmesini Turizm sektörünün ihtiyaçları ile açıkladı. Açıklamada, “Uygulamanın kış sezonundan önce başlaması bilhassa turizm sektörünün ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulmasıyla daha mantıklı görünmektedir” dendi.

"Yangından mal kaçırırcasına" hareket
Yasanın öngörülenden önce yürürlüğe sokulacağı dedikoduları Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan gece kulislerde dolaşmaya başladı. ÖGB ve SPÖ resmi teyit gelmesini beklemeden bu niyeti sert biçimde eleştirdi. ÖGB Başkanı Wolfgang Katzian Twitter’da, “Bu yolla sendikanın eylemlerini engelleyebileceğini sananlar büyük bir yanılgı içinde” şeklinde bir paylaşım yaptı. 

SPÖ milletvekili Josef Muchitsch yaptığı yazılı açıklamada ÖVP ve FPÖ’nün “yangından mal kaçırırcasına” hareket ettiğini öne sürerek, “Böylece bu yasanın çalışanların hayrına olmadığı bir kez daha ortaya çıkmış oluyor” dedi.  Bu kadar önemli bir yasanın yeterince incelenmeden ve alışılageldiğinden çok daha hızlı bir şekilde yürürlüğe sokmanın demokrasiye aykırı ve oldukça düşündürücü olduğunu kaydeden Muchitsch, “Öyle anlaşılıyor ki Kurz ve Strache böylece muhalefet ve sendika tarafından sonbaharda ortaya konacak eylemleri bastırmayı umuyor. Ancak çok yanılıyorlar, çünkü tam tersi söz konusu olacak” dedi.

Ateşli tartışma
Yasa tasarısının görüşmeleri beklendiği üzere Perşembe sabahı oldukça duygusal bir ortamda başladı. Tartışmalar muhalefet milletvekillerinin protesto eylemleri ile renkli anlara da şahit oldu. Muhalefet hükümetin çalışanları sömürdüğünü öne sürerken FPÖ Grup Başkanı Walter Rosenkranz insanların 12 saatlik çalışma gününün getirilmesinden dolayı “mutlu” olduğunu iddia etti. 

SPÖ adına Christian Kern meclise çalışma saatleri konusunda bir halk oylamasına gidilmesi teklifini sundu. Kern ÖVP ve FPÖ’nün projesini son otuz yılın en ağır bozulması olarak nitelerken, yasanın “adaletsiz, olgunlaşmamış ve tamamıyla akla mantığa aykırı” olduğunu vurguladı. Kern ayrıca yasa tasarısı karşısında sadece işletmecilerin ve ticaret dünyasının memnun olduğuna bakıldığında yasanın kimlerin işine yaradığının açık olduğunu öne sürdü ve “Bu, çalışanlara karşı bir saldırıdır. Tarihe sadece çalışanlara ihanet eden hainler olarak değil, adaletsizliği hükümet programı haline getirenler olarak da geçeceksiniz” dedi.

"Yalan ve yanlış"
Bunların tamamı “yalan ve yanlış” diyen FPÖ Grup Başkanı Rosenkranz, 8 saatlik çalışma gününün, haftalık 40 saat çalışmanın ve fazla mesai primlerinin aynen muhafaza edileceğini söyledi. Rosenkranz yeni düzenlemenin insanlarca sevinçle karşılandığını öne sürdü. 

ÖVP Grup Başkanı August Wöginger, “kazan veya kazan durumu”ndan ve “her iki tarafa da fayda sağlayacak dengeli bir yasa”dan söz etti.

Diğer yandan NEOS’tan Gerald Loacker “Her iki taraftada bol gürültü ama çok az beyin gözlemliyorum” diyerek, çalışma saatlerinin esnekleştirilmesini en çok savunan kişilerden biri olmasına rağmen hükümetin bu yasa lehine oy kullanmasını “çok zor” hale getirdiğini belirtti. “Yasa o kadar kötü hazırlanmış ki, gerçekten ÖVP ve FPÖ grupları tarafından yazıldığı düşünülebilir” diyerek, tasarının aslında Sanayiciler Birliği tarafından hazırlandığı yönündeki şüphelerini ima yoluyla dile getirdi. Loacker, “Tasarı sayısız, yıllarca sürecek dava açılmasına yol açacaktır. Elbette kendisi de Avukat olan Sayın Rosenkranz bu yolla avukatlara iş imkanı yaratıldığı için elbette seviniyor” dedi.

Aileler için sıkıntı
Liste Pilz’ten Daniela Holzinger-Vogtenhuber özellikle tasarının yasalaşması durumunda ailelerin yaşayacağı sıkıntılar üzerinde durdu. Hükümetin "sağlığa, aile hayatı ile mesleğin uygunluğu ve çocuklara sıfır değer” verdiğini ileri sürdü ve diğer yandan çocuk bakımının yaygınlaştırılmasının geriletildiğini savundu. 

Tartışma sayısız sataşma ve eyleme de sahne oldu. ÖVP ve FPÖ yanlarında getirdikleri ve çalışanlar için aslında bir şey değişmediğini ifade eden pankartları kaldırdı. Pankartlarda “Günde 8 saat”, “Haftada 40 saat”, “Her şey olduğu gibi kalacak” ve “Gönüllülük garanti altında” yazıları okundu. SPÖ ise 12 ve 60 sayılarının üzerinin kırmızıyla çizili olduğu trafik işaretlerini havaya kaldırarak tepkisini gösterdi.
 
ÖVP’li Ulusal Meclis Başkanı Wolfgang Sobotka ve FPÖ’lü üçüncü başkan Anneliese Kitzmüller milletvekillerini uyararak pankart açma konusunu abartmamalarını talep etti. Sobotka meclis teamüllerine işaret ederek “Söz konusu pankartları 30 saniye gösterebilmek usullerimizdendir” diyerek milletvekillerinden bu süreyi aşmamalarını istedi.

Yorumlar (0)