Savaş ve yaptırımların arasında sıkışan Avrupa'da halklar ekonomik darboğaza sürükleniyor
Rusya'nın 24 Şubat'ta başlattığı savaş 7'inci ayına girerken, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'da ilk defa bir savaş, eski kıtayı bu kadar olumsuz etkiliyor.

VİYANA (Kaddafi Kaya) - Avrupa, son 10 yılda sırasıyla ekonomik durgunluk, artan aşırı sağcı ve popülist söylem nedeniyle sağduyulu, toplumun her kesimini hesaba katarak hareket eden siyasetçilerin yerini, ben merkezci, demokratik değerleri kendi çıkarları doğrultusunda bozuk para gibi harcamaktan geri durmayan politikacı-şovmen karışımı kişilerin iktidarda oldukları süre zarfında verdikleri zararlar, göçmen krizi ve son olarak salgın nedeniyle ciddi problemlerle karşı karşıyayken, inisiyatif alabilecek bir liderin yokluğunda ABD'nin de gazıyla 83 yıl sonra bir savaşın ortasında buldu kendini.
Diplomatik beceri ortaya koyamayan, caydırıcı bir tutum sergilemekten çok uzak ve olası bir krizden en az etkilenecek ABD'nin ipiyle kuyuya inen Avrupa, engel olamadığı savaşın yol açtığı birçok krizle karşı karşıya kaldı.
83 yıl önce başlayan 2. Dünya Savaşı'ndan buyana dünyada sayısız savaş gerçekleşmiş olsa da Avrupa'yı Ukrayna'daki savaş kadar etkileyen ya da zora sokan hiçbir askeri karşılaşma olmadı.
Putin Rusya'sına "aman gerginlik" çıkmasın diye hep göz yuman ve göstermelik tepkilerle günü kurtarmaya çalışan Avrupa, Moskova'nın son hamlesi karşısında ne yapacağını bilemez bir görüntü ortaya koydu.
Savaşın başlamasıyla art arda yaptırım kararı alan Batılı ülkeler, krizin birkaç ay içinde sona ereceğini düşünüyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Rusya, haksız ve gereksiz yere başlattığı savaş nedeniyle kendisine tepki gösteren Avrupa'ya karşı enerji kartını piyasaya sürdü.
- 270 miyar avroluk ticaret durdu
Avrupa'nın en büyük ticaret ortaklarından biri olan Rusya, büyük çoğunluğu enerji ve fosil yakıtı kaynaklı ürünler sattığı AB'den 2021'de yaklaşık 159 miyar avro kasasına koyarken, AB ise bu ülkeye yaklaşık 100 milyar avro değerinde ürün ihraç etti. Ancak Şubat 2022'de bu durum değişti.
Ukrayna'nın yanında yer alan AB, Doğu'dan çoğunlukla Müslümanların yaşadığı ülkelerden gelen göçmenlere kapısını mümkün olduğunca kapalı tutmaya çalışırken, yaklaşık 10 milyon Ukraynalıyı "kırmızı halıyla" karşılamak zorunda kaldı.
Moskova yönetimini ekonomik açıdan yıpratma hedefiyle 7 yaptırım paketi açıklayan AB, önce ay çiçek yağı, daha sonra tahıl ve gübre ve son olarak doğal gaz kriziyle karşı karşıya kaldı.
- Tahıl ve sıvı yağ sorunu çözüldü fiyatlar düşmedi
İlginç bir şekilde sıvı yağ, tahılın tedarik edilmesine rağmen enflasyon ve pahalılıkta gerileme kaydedilmezken, 1970'lerde yaşanan ekonomik buhran nedeniyle zirveye çıkan enflasyon istikrarın anayurdu Avrupa'da tekrar hortladı ve rekor üzerine rekor kırmaya başladı.
Avusturya'da son 7 ayda yüzde 10'a yükselen enflasyon geçen yılın bu dönemine oranla yüzde 200 artış gösterdi. Ülkede uygun alışverişin adresi olarak bilinen Hofer, Penny gibi marketlerden dün 50 avroya satın alınan ürünler bugün 100 avroya alınamaz hale geldi.
Enerjinin nispeten daha az kullanıldığı ilkbahar ve yaz dönemlerinde yaşanan bu gelişme, sonbahara girilen şu dönemde havaların soğumasıyla çok daha dramatik bir boyut kazanacağı görüşü artık herkesin dilinde.
- Enflasyon, Avrupa'da yüzde 20 Avusturya'da yüzde 10'un üzerine çıkacak
AB, kıtada 2022 için ortalama enflasyon değerinin yüzde 20'ler seviyesine yükseleceği öngörüsünde bulunurken bu durumun Avusturya özelinde yüzde 10'ların üzerinde olacağı tahmin ediliyor.
Ukrayna'yı desteklemek ve Moskova'yı cezalandırmak için uygulanan yaptırımlar henüz Rusya'da ciddi anlamda etkisini göstermeden Avrupa'yı bir nevi esir alması, on yıllardır belirli bir yaşam standarttı ve istikrara sahip Avrupalıların keyiflerinin ciddi anlamda bozulmasına yol açtı.
Her ay yükselen enflasyon ve buna bağlı olarak artan fiyatlar karşısında geçici önlemler alınsa da kalıcı bir çözüme yönelik herhangi bir adımın iktidarlar tarafından atılamaması, Avrupa'daki karamsar havanın daha da artmasına yol açtı.
- Avrupa'da pahalılık iktidarları değiştirirken, muhalefeti sessizliğe gömüyor
Savaşın başlamasından buyana kıtada 4 ülkede iktidarlar değişirken, muhalefet partileri bu ateşten gömleği giymemek için bu hususta iktidarları eleştirmekten kaçınır oldu.
Fiyatların bu kadar kısa sürede bu denli hızlı artması Avrupa'da yaptırım ve Rusya karşıtı duruşa yönelik seslerin yükselmesine neden oldu.
- Avrupa'da tepkiler artıyor
Savaşın uzamasıyla ilk başlarda rengini belli etmek istemeyen bu nedenle sessizliğe bürünen çeşitli ülkelerden farklı ses ve görüşler artık dillendirilirken, Avrupa'da pahalılık ve yaptırımlara karşı gösteri, grev ve protestolar yayılmaya başladı.
Savaşın baş körükleyicileri arasında yer alan İngiltere'de neredeyse her gün tüm sektörlerde çalışanlar, hayat pahalılığı ve maaşlarda yeterince zam yapılmaması nedeniyle grev ve gösteriler düzenlerken, halkın Boris Johnson sorası başbakanlığa getirilen Liz Truss'dan ciddi anlamda bir beklentisi bulunmuyor.
Avrupa'nın lokomotifi konumundaki Almanya'ya da yayılan grevler dikkat çekerken, özellikle bu ülkede Rusya yanlısı gösteriler, bir yandan Putin'in propaganda kampanyalarının etkili olduğunu gösterirken, diğer yandan vatandaşın gidişattan ciddi anlamda memnuniyetsizliğinin göstergesi olarak yorumlanıyor.
- Çekya'da 100 binler sokakta
Son olarak 11 milyon nüfusa sahip Çekya'da 100 bine yakın kişinin yaptırımlar ve hayat pahalılığı için sokaklara dökülmesi, Avrupa'da gidişata sabreden ve dayanma gücü azalan kitlelerin yakın bir zamanda dalga dalga sokaklara akın edeceği yorumlarına neden oldu.
Rusya'nın Kuzey Akım 1 Doğal Gaz Boru Hattı'nı kapatması, Avrupalıların Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Boru Hattı'nı askıya alması nedeniyle eğer elle tutulur bir çözüm bulanamazsa bu yıl kara kışın Avrupa için gerçekten çok kara geçeceği şeklinde yorumlanıyor.
Avrupalıların alıştığı lüksün çok ötesinde tavsiye edilen ya da zorunlu kılınacağı belirtilen tasarruf önlemlerinin uzun soluklu olmayacağı, her şeyden evvel bu tedbirlerle enerji kriziyle baş edilemeyeceğine dikkat çeken uzmanlar, Ukrayna'da biran evvel bir ateşkes sağlanması için harekete geçilmesinin önemine işaret ediyor.
- Yeşil enerjicilerden ses soluk yok
Bu arada, son yıllarda fosil yakıtlar başta olmak üzere nükleer santraller, Hidroelektrik Enerji Santrallerini (HES) öcü gibi gösteren ve dünyanın enerji ihtiyacının yenilenebilir enerjiyle karşılanabileceğini savunanların sesleri çıkmaz oldu.
- Kışın soğuğundan kaçanlar Türkiye'ye gidiyor
Bu gelişmeler karşısında vatandaşlar da kendilerince çözümler üretmeye çalışırken, emekli olmuş çok sayıda Avrupalının Türkiye'de kış döneminde sıcak olan bölgelerde hotel ve ev kiralayarak, bütün kışı burada geçireceği öğrenilirken, bu akımın yaşlı nüfusu çok fazla olan Avrupa'da yayılacağı değerlendiriliyor.
Bir yandan yaklaşan kış, hız kesmeden artan fiyatlar, savaşın kısa sürede duracağına ilişkin bir umut ışığının olmaması, 2020-21'i salgın nedeniyle buhran içinde geçiren Avrupa için 2022 ve 23'de ciddi anlamda zorlayıcı olacağı görüşüne neden oldu.